Profesyonel Yürüyücüler

Profesyonel yürür olmak diye bir şey var, bilir misiniz? Kadıköy'ün, Taksim'in o kum gibi akan kalabalığı içerisinde kimseye değmeden, bir o yana bir bu yana hızlı adımlarla yürüyenler; hani siz olanca uyuzluğunuzla gitsem mi gitmesem mi diye düşünürken, ne olup bittiğini dahi algılayamadan yanınızdan geçip giden o ekşi suratlı insanlar..

Hiç bakma öyle bön bön, cidden ustalık gerektirir, -ki İstanbul'da doğup büyümüş olmak bunun için olmazsa olmaz ön şarttır bence.

Yürümeye gönlü olmayanlar, 4 kişi yan yana yürüyüp aniden duranlar, onun sigara dumanı, bunun hapşırığı, koca götlüsü, tinercisi, vitrin budalaları derken içgüdüsel olarak nizami makas atmayı öğrenir İstanbul çocukları.. Kimseye değmeden ne hareketler ne cambazlıklar..

* evet yakın çevrede hapşıran biri olursa ya uzuuunca süre nefesimi tutarım, ya da koşar adım uzaklaşırım oradan.. ve yine evet, hem takıntılı, hem uzaylı prensim ben(uzaylı öküz); elimde olsa elalemin soluduğu havayı da solumak istemem..  ööğğkk..

* yaşlılar, çocuklar, hastalar, hamileler, sakatlar vs zinhar yazının muhattabı değildir. (dedim ya takıntılıyım diye; bu açıklamayı yazmasam, kımıl kımı yerdi mesela içimi)

Hasta Kadın Şehveti

Hasta sevgilinizin ısrarlı öpüşme girişimiyle muhattap olmayanınız yoktur sanıyorum.. Kadın grip; salya sümük yatıyor evde.. Başka zaman 'off amma ayısın öküz!' kafasındaki kadın, 2 bulaşıcı virüs aldı mı oluyor sana sex bomb.. Bir fotoğraflar, bir davetler, bir 'gel gel'ler, bir 'erkegim benim; kıllı tekem!'ler sorma gitsin..

Dışarıda, sokakta da bu böyledir bak.. Az önce sildiği burnuna aldırmadan, şapır şupur öpmeye çalışır ısrarla..

İç ses: La bi git!

Hani normalini bilmesem, 'kadın iştahlı işte' diyeceğim; ama alakası yok.. 'Ay ben gribim, bulaştırmayayım sana' diyen istisnasını vallahi görmedim henüz..

Hani hastadır, doktora/acile getirirsin (götürürsün mü?) Yahut halsizdir; yemek yaparsın vs... Bu öyle değil ki.. Yatağının başında dağ olmuş sümüklü peçeteler, öpücem de öpücem!

Nedir abi sizin derdiniz? Hasta olmanıza aldırmadan yumulan erkek, daha mı 'sizin' oluyor?

Bakire

Şimdi maşallah 15'likler biz öküzleri parmağında sallıyor, farkındayım.. Lakin memleketim bitmez tükenmez sorunsallarından bu bekaret zamazingosu hala bir yerlerde konuşuluyor, gelen maillerden az çok biliyorum.

25 Yaş altı için gayet anlaşılabilir bir durumken, bilhassa 30 ve yukarısı için, nasıl derler.... 'freaky' bir algıya sebep olsa da; tartışmayı hemen her zaman 'kime ne yahu, elin kukusu sana mı dert oldu' morartması kazanıyor.

Orası doğru; kime ne, bana ne.. Benim anlamadığım, daha doğrusu içimdeki eziklik, hiç bakire biriyle sevişememiş olmaktan kaynaklanıyor sanıyorum. Sevişememiş olmak da değil hatta, o sahneyi görmemiş olmaktan kaynaklanıyor.

Neticesini gördüm bak; emaneten evime ihtiyaç duyan abimin beride bıraktığı kanlı çarşaflar, ve leke çıkartmak için günlerce kullandığım ilaçlar/böcekler dün gibi aklımda..

Ama ve lakin, sanki matah bir şeymiş gibi hep bir merak, hep bir eziklik.. (Haksız mıyım ama; şu dünyada kaç kişi vardır o sahneyi hiç görmemiş/yaşamamış?)

Regl olan biriyle seks? Yaptım.. Lezzetli miydi? Pek sayılmaz.. E uslanmaz/overdose merakının seni hangi fotoğraflara sokabildiğini de net biliyorsun. O vakit...... Derdin ne yavrum senin? Her kuşu miktin, kaldı leyek... Bu mu yani, pis dingo!

İlk 5 Ayda 7 Kilo mu Almış?

Tarkan'ın eşi bile nikahı takip eden ilk 5 ay içerisinde 7 kilo alıyorsa, biz toptan mıçtık afedersiniz.

Hep diyorum; şöyle bir süz önce kadını.. Hah aferim... Ekle sonra kafanda o silüete bir 15 kilo.. Oldu mu? Nasıl? Hmmmm...

Miden homurdanmaya başlamıyorsa şanslısın demektir. Duanı et 15'te kalsın diye; sonra hücum!

Yok şayet, kımıl kımıl olmaya başladıysa mide, tuhaf kokular geliyorsa burnuna... he heyy; yandın dostum.

"Run Forrest run!" deyip caanım ilişkilerin tekerine çomak sokmak, yahut hemcinslerimin aklına olmadık karpuz kabukları düşürmek istemem elbet; ama....

'Ama'sı zor işte dostum; anladın sen ne demek istediğimi. Ağlama sonra cinsel haytımız bitti, aşağı köyde kuraklık var/ne eksek yetişmiyor, sabah cik cik "kuş" cıvıltılarını duymayalı yıl oldu diye..

Sabah Seksi

Sabah seksi kadar saçma sapan bir şey daha var mı allasen? Uyku mağmuru, gözler puslu, kim kimi naapıyor yahut hangisi yastık hangisi meme belli değil...... Oo hooo..

Yazık günah; ziyan... Zaten enerjiyi tasarruflu kullanmak gerekiyor bu yaştan sonra; bir de ne olup bittiğini dahi anlamayacağım 'şey' için(evet, 'şey') harala gürele yatakta; ne yaptığının, niye yaptığının farkında dahi olmadan....

Hani evin içini avuç içiniz gibi bilirsiniz de, gözler kapalı bulursunuz ya gece mutfaktaki sürahinin, klozetin yerini falan; aynen o hesap..

Benim normalde 'aha sevişiyorum' diye olayı algılamam 15dk sürüyor; bir de uyku mağmurluğu mu? nooo nooo.... hiç manası yok..

Gece de değil bak; onda dahi yok tungstendi yok sarı ampuldü derken renkleri doğru algılayamıyor zihnim; çeşit olsun diye yahut imkansızlıktan sadece..

Ne varsa öğle vaktinde var; doğal gün ışığında.. Acele yok... Ne yaptığını tam olarak görerek, hissederek, izleye izleye, algılaya algılaya (tööbe bismillah)..

Yazık günah yoksa.. Enerji verimliliği, optimum fayda, efektif verim falan duymadın mı sen hiç?

Öküz'ün Seks Hayatı

Öğ-ren(e)-me-ye-ce-ğim!

Güle güle mi, alasmaldık mı? Hangisini ne zaman söylemek gerekiyor, hiç bir fikrim yok.. Giden tarafta olduğum vakit de, uğurlarken de 'güle güle' benim için.

Getirmek mi, götürmek mi? Yine hiç bir fikrim yok aralarındaki fark hususunda. Götürmeyi toptan kullanmıyor, ilgili her yerde 'getirmek' diyorum..

Öğretmek için deliriyorlar; lakin o muhteşem, seksi, erkeksi beynim ısrarla ters yöne yüzüyor onlar izah ettikçe. Bilinçaltım 'bırak onlar da senin alamet-i farikan olarak kalsınlar; öğrenme' dese de, kafa basmadığı için kıvırıyor diye de kıllanmıyor değilim arada.

ATM cihazlarıyla da çok anlaşamıyoruz bak..  İlk seferinde hemen hiç tutturamam kartın neresi üste gelecekti, neresi bana bakacaktı vs.. Prezervatif de yine aynı şekilde.. Mümkünatı yok tutturamam doğru yüzünü; sabaha kadar üfle, sabaha kadar bak/incele (şaşı bak şaşır sanki p.zeveng)...

Dur, ne yazacaktım ben :S

Ohooo.. Gitti kafa...

İhtiyarlık zor yeğenim.

Orgazm

Doruğa çıkmayı bekleyerek yahut doruğa çıkmaya çabalayarak/odaklanarak değil, nefesini içine çekmek için delirdiğin kadının/erkeğin kendinden geçişini izleyerek yaşanandır asıl orgazm.

https://www.instagram.com/okuzovski/

Sevişe Sevişe Aşık Olmak

Sevişe sevişe aşık olmak diye bir zamazingo var bu hayatta; ve ben bunu hiç anlayamayacağım sanırım.

Şu dialoğu yaşamışlığım çok var;

- Öküz sürekli seviştiğimizin farkında mısın?
- So?
- Yani... Sürekli........ Anlamıyor musun?
- La asker arkadaşım mısın sen benim, tabi sürekli sevişeceğiz(?)

Olay o değil aslında..

Sevişirken aşkı yaşamayı anlarım bak. Yani güçlü bir temel vardır, sevişmesi üzerine ballı börek olur..

Ama seviştiği için aşık olmaya, seviştikçe aşık olmaya, bağlanmaya basmıyor benim kafam.

Bir şey ya vardır ya yoktur gibi.. Güzel seviştiği için değil, güzel baktığı için aşık olmaz mı zaten insan?

Doymadı Pzvng!

Bunu görünce ben gelmişim aklına :)

Tööbe..

Efendi uslu oturuyorum la evimde; adım çıkmış 9'a inmiyor 8'e :P

'Liglere geri mi dönsem' diye geçmiyor değil hani arada aklımdan; kabul.. Ama, yavrum belim ağrıyor bea... Siyatikler, romatizmalar falan :S (siyatik de ne ola?)

Antremanlar, kondisyon, taktik çalışmalar, girişimci ruh/network çalışmaları vs... Ohooo; kim uğraşacak şimdi onunla :S

........

Geç sen dalganı, geeeeeç.

Pieehhh...

(elindeki bastonu havaya kaldıran öküz) Hepinizi cebimden çıkarırım bea!!

öhööö öhöööö öhöö..

Sarı Renk Saç Boyası

Nasıl yani :S
Sarı saç boyası sarı renk değil mi? (bzzt dzzztt... )

Sürülen beyaz renkli krem, saçı nasıl sarı yapar arkadaş?! 3 kuruş aklım kaldı, delirtmeyin beni!

....

Bu biraz karikatür örnek; ama o kadar çok ki benzeri modern(!) insanlar, ve onlara özenen modernite budalası köyden indim şehireler..

Sonra vay bu Öküz niye yalnız....

Ne Değişti?

Yaş ilerledikçe ne değişti biliyor musunuz?

'Fuck buddy - hug buddy' kavramları yine var hayatımda az ya da çok; ama ve lakin, artık çok net olarak tek eşliyim.. Değil 7 gün 7 farklı kadın projeleri, 2nci kadın fikri dahi şöyle bir çalkalıyor midemi..

'Doğru' bir kadının nasıl tok tuttuğunu/yettiğini, ve ucuz yaşanan bir yatay jimnastik aktivitesinin 'dolu/doğru' yaşanandan farkını öğrendiğimden beridir böyle bu.. En azından bir süredir tabi; 3 ay, 3 yıl, 10 yıl sonra ne olur bilemiyorum..

Ötesinde... Güven(başa bela olmama), sağlık, fiziksel beğeni üçlemesi de yetmiyor birini midemin kaldırması için..

İstediği kadar Klodya Şifır olsun, 'duruşuna, bakışına, hayatına' saygı duymadığım kadınları, değil yatağa atmak, yakınımda dahi tutmuyorum artık (iç ses: ho ho.. yalana gel).. Hatta ötesinde karakter ve duruş, fiziksel albeninin ötesine geçmeye başladı desem yeridir.

Yaşlanıyorum evet; ama değişmeyen şeyler de var hala..
Mantığımın 'olmaz/olmamalı' dediğini ısrarla 'olur' yapamıyorum hala.. Gönül ne derse desin..

Belki 40'larımda.. Belki de hiç; kim bilir?

Not: instagrama gelsenizeeeee ... instagram.com/okuzovski

Whatsapp Muhabbetleri (1)

Arşivden öküz muhabetleri..

Milf Hunter Öküz

Ultra kokoş bir parti düşünün.. Hanımların katılmak için sabahtan hazırlanmaya başladığı tipten bir şey.. Yüksek volümlü müzik, abartılı bardaklarda zengin içkiler, ultra miniler, televizyon kanalları, artistler, cartlar curtlar...

Bir kenarda kalabalığı izliyorum elbette.. Duymuşsunuzdur hani 'barın kenarında, elinde bekletmekten çişe dönmüş birasıyla oturan gözlüklü erkek' profilini ... Hıh, işte o benim :) Gece lenslerimi takmış olmam, bıyıklarım, double viskim, ceketimin cebinden ben buradayım diye bağıran mendilim falan hiç bir şeyi değiştirmiyor; özüm o; malzeme bu... Öküzüm ben :S

Portreyi gereksiz karikatürize etmenin manası yok; aranmıyordum o gece, cidden yoktu aklımda yaramaz bir şey.. Overdose miniler, oy oy dekolteler falan derken aklım çelindi mi? Çeldindi; yalan yok... Ama, dedim ya; malzeme bu.. Bana göre işler değil; yazdım defalarca...

Tanıdık da yok ki, gidip kaynaşayım..

Gelen herkes de mübarek tüm klanıyla birlikte orada; bir muhabbet bir muhabbet.. Yüksek volümlü kahkahalar havalarda uçuşuyor; fokur fokur kaynıyor ortalık :S

Bir kaç cıbıl hatun göz ucuyla bakıyor uzaktan uzaktan; ama o da muhtemelen, ben de benzer amaçlı onlara baktığım için 'bana bakıyor mu?' yahut 'bana mı bakıyor?' kontrollerinden ibaret..

100lerce insanın kaynaşmaktan akraba olduğu bir ortamdan daha sap çıkma başarısını sergilememe çeyrek kala, yanıma kırmızı mini elbiseli sarışın bir hanım geldi..

- Merhaba.. Oturabilir miyim...
- Elbette, buyrun..
- (eteği çok kısa olduğu için oturamadı salak)  ahaha, hay aksi...
- olur öyle şeyler..  yardım edeyim(!)
- Yalnızsınız sanıyorum; turist misiniz?
- Evet; istanbul'dan geldim; biloorsunuz mu?
- bikbikbikbik
- bikbikbikbik
- bikbikbikbik
- bikbikbikbik

Sohbet bir ara otelime, yalnız kalıp kalmadığıma, 'gömleğin çok güzel'e, ne zaman döneceğime falan geldi... -ki ben gibi bir dongoz dahi 'e hadi buyrun gidelim' demem gerektiğini akıl edebildim..

Her şey harika, süper.. öyle değil mi?

Nah güzel afedersin.. Ortalam yaşın 30 olduğu o ultra kokoş partide, yamacıma yanaşan bu tek hatun 70'lerinde bir şeydi.. Abartmıyorum; cidden 70'lerde.. 60 değil, 80 de değil......... (dir herhalde; öyle umuyorum en azından)

70... 70 var aga...

Buraya yazmadım sanırım; ama şu meşhur alanya/kemer seferlerimde de benzer şey olmuştu mesela.. Ortama nereden girdiği beli olmayan 70'lerinde bir teyze, olanca işvesiyle 'merhaba' diye atlamıştı yanıma... başka yerlerde de oldu... 1 değil, 2 değil yani...

Nooluyor yahu?

Gençler hadi bakmıyor, alıştım ona.. Yaşıtlarım da öyle ahım şahım yüz vermiyor, hadi ona da eyvallah... Eskiden ortamın tüm dombilileri miyav miyav üzerimden inmezdi... şimdi de bu yaşlılar çıktı başa :S

Abartma; iyi kötü 30'lardayım hala.. Beyazı bol bıyıklar var diye, olduğundan ne kadar yaşlı gösterebilir ki bir insan?

Jigolo tipi de yok tööbe bismillah.. Hani öyle bastırayım parayı, iyisini alayım falan densin..

Nooluyor aga? nedir bu işin sırrı allasen; bir deyin hele şu garip öküze?

Yoksa... yoksa ultra erkeksi, yatakta 10 kaplan gücünde bir beygire dönüşen huayvan öküz olduğumun kokusunu mu alıyorlar :)) ne o, feromen mi, ferenom mu ne bi koku var hani? increase your penis size sitelerinde satılıyor.. o misal :)

Gece nasıl mı bitti? Çatlayın (öküzün maceralarla dolu hayatı :P)

Aha Ben

Adam Yok Ki (!)

Yurt Dışında Kızlar Teklif Ediyormuş

Bir Fransız, bir Arjantinli, bir de İspanyol 3 farklı maviş afeti deryadan aynı akşam yemek sözü alıp; daha henüz 'haydaaaaa şimdi ne yapacağım?' telaşına bir çözüm bulamamışken, üç randevunun da bir şekilde iptal olması... Geceyi köpük köpük küvetin buz olmuş suyunda uyuyakalarak tamamlamak..

Bir müzmin cenabet öküz portresi, tuhaf bir sevinç / omuzlardan yük kalkması, hasta olmam umarım teraneleri..

Hayır onu geçtim; ömrü hayatımda ilk kez, tanımadığım kadınlara çapkın(aslında daha çok, sosyal) amaçla 'merhaba' dedim.. 3 Farklı, İstanbul'da olsa yüzüme dahi bakmayacak albenide hatun... Ve 3'ü de gayet tereddütsüz 'tamam, akşam görüşelim' dedi...

E şimdi; yurt dışı mucizesi mi bu? (kızlar teklif ediyormuş hani)... Yoksa, gençliğini cidden ziyan mı etmiş bu dunkof?

Tanıdık mı?

Hı hı; ben de öyle düşünmüştüm :P

Buraya da beklerim: https://www.instagram.com/okuzovski

20'li Yaşlarımda....

20'li yaşlarımın başında sosyaldim.. Saçlarım göğüslerimde, yarı metal men - yarı ne olduğunun farkında olmayan öyle abidik gubidik bir şey..

Üniversite... karşı cinsle ilk yakınlaşmalar.. 'vuuu iyiymiş la bu, konunun üzerine gideyim ben birazlar'.... yaşıtlarının önünde/havalı gibi görünse de, özünde kırmız surat-utangaç-çekingen bir hayat..

20'li yaşların ikinci yarısı zengindim.. Yaşıtlarımın hepsinden çok kazanıyor, havalı yaşıyordum fanusumda..

Skor odaklı zamanlar bu döneme denk geliyor zaten.. İlk fuck-buddyler, ilk 'höh öküz!' ler..

Çok hatırlamıyorum bu dönemi ne yalan söyleyeyim... Rüzgar gibi geçti diyelim :S

30'larımın başı aşk dolu.. Bolca pişmanlık, bolca büyüme, saç-başta 2 ton beyaz... İlk kayıplar.. İlk boynuzlar.. Bıyık... İlk ciddi travmalar.. Madden dibe doğru yöneliş.. (Sevmedim 30ların başlarını; tavsiye etmiyorum daha gençlere)

Sonra?

Kendimi her geçen gün daha iyi tanıyıp ve sevdiğim yıllar... Sonrası için ahkam keser gibi tespitte bulunamayacağım henüz .. Ama güzel şeyler olduğunu hissediyorum.. Biraz geç oluyor sanki; ama güzel oluyor...

Çapkın Öküz

3 ay kadar önce.... Güzide semtlerimizden birinden Kadıköy'e dönmek üzere dolmuş bekliyorum.... İş saati.. Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur var; trafik felç; ve naaaalet dolmuş gelecek gibi değil..

Dolmuş sırasının en önündeyim güya; ama dönüp de ardıma bakmamışım hiç 'kim var, kaç kişi var' diye.. Çook sonra akıl edip döndüm arkamı; ve diğer herkesin bir şekilde korunmasına rağmen, hemen berimdeki hatunun yağmur altında ıslandığını farkettim.

E öküzüz dediysek, o kadar da değil tabi.. 'rahatsız olmazsanız şemsiyeyi birlikte kullanabiliriz' dedim; kabul etti..

20'li yaşlarının ortasında, dönüp baktırangillerden / alımlı bir şey..

Hava da ne yağmurlu değil mi? ..... Dolmuş da gelmek bilmedi.. Hep böyle midir beyfendi? Off İstanbul iyi güzel hoş da, turist misali bir kaç gün gelip kaçacaksın... Taksi mi tutsak acaba 3-4 kişi? bikbikbik konuşup durdu yanımda..

Berimizdeki diğer bekleyenler 15-20 dk sonra birer birer pes etmeye başladı; ama ben biliyorum, o trafikte taksi de tutsan, dolmuşa da binsen nafile; karşıya bir saatten erken geçemezsin..

Son kalan iki hanıma, isterseniz vapura yürüyelim, ben yolu biliyorum; her durumda daha hızlı geçeriz Kadıköy'e dedim.. Saat de tam vakti; şimdi yürümeye başlamazsak, o vapur da kaçar..

Başladık yürümeye.. Islanmamak, şemsiyenin kapsama alanından uzaklaşmamak için koluma girdi.. Garipsedim, ama bir şey söylemedim her centilmen öküz gibi.. Dışarısı kar kıyamet.....

İstanbul'dan işlere, hayattan ıvır zıvıra kırk konu konuşuldu yol boyunca...

Yetiştik nihayet vapura..

Artık gerisini halleder herkes diye, tek tabanca yönlendim iskeleye...

Yanıma oturdu..
Bikbikbikbik.... Bir yarım saat daha.. Akraba olduk olacağız; o derece...

Kadıköy'e yanaştığmızda yağmur iyice coşmuştu...

- 'Aaaa siz şimdi başka yöne gideceksiniz, ben ayrılayım; çok memnun oldum tanıştığımıza' dedi kedi yavrusu bakışlarıyla.....
- Gel istersen, araba şurada... Gideceğin yer de yol üstü; bırakırım; ıslanma...  (iç ses: vaaaay ... çapkın öküz; aşıyorsun kendini)

Geldi..

Sıkışık trafikte 5dk'lık yol oldu sana yarım saat... Artık aile-eş-sevgili muhabbeti yapıyoruz; o denli gevşedi muhabbet..

Hatunun ineceği yere yaklaşırken başladı iç seslerim kavga etmeye..

Evil Side:
- La oğlum alsana telefonunu...
- 2 Saattir akraba oldun; adını dahi sormadın daha.. Dunkof!
- İste telefonunu... E artık çok bariz... İstemen lazım, ayıp...
- Memeler de tombikoymuş.. Oyş...
- La oğlum, allahtan belanı mı istiyorsun, 'gel' desen devamı gelecek belki... Ne duruyorsun la?
- Ağzının içine girdi öküz! mikecem cool ayaklarını; yumul kıza!!!

Cici Öküz:
- Yok be oğlum... Ne gerek var.. Normal şeyler bunlar; yapma öküzlük..
- Çıkart o kırbacı aklından, hayvan herif!
- Ucuz adam değilsin sen.. gayet medeni sohbet ettin.. teşekkür edip, yolcu et efendi efendi..
- Evladım tamam öküzleşme, ok.. Ama al telefonunu; ayıp artık şu muhabbetten sonra..

Susmadı o sesler... Yarım saat.... Bikbikbik; kafamı yedi bitirdi..

İleride bir noktayı gösterip 'şurada inebilirim' dedi sonra..

Son saniyeler.... Kaçıyor fırsat... Öküzsün öküz!!!!

İnmek üzereyken duraksadı.. 'Telefon numaramı almayacak mısın allah aşkına?' dedi...

Ööööö... bilmem.... öhöm öhöm :S (kırmızı surat öküzden bahsetmiş miydim size?)

Alayım, doğru... Haberleşiriz... Görüşürüz müssait olursan... (hehehe hohohoo)

Numarasını telefonuma yazıp indi...

Sonra mı?

Numarası duruyor telefonda...

Ve ben hala aramadım :S

Adam olmaz benden :/

--------

ha bu arada instagram yaptım öküze... muhtemelen devam etmem; ama isteyen bakabilir: instagram.com/okuzovski

Kıskanılmak mı?

'Kıskanılmaktan rahatsız olur musun?' dedi...

.....


Bilmem :S

Hiç kıskanılmadım, yahut kıskanıldığımı hissetmedim ki ben :S

otu b.ku her şeyi(!) anlattığımdan, yeterince tanıyan birinin 'güveneceğini' düşünmüşümdür hep.. ama bu yeterli bir açıklama mı; emin olamadım hiç.... bir de, 2 kez antalya'ya bekar tatiline gidip de, eli gacı eline değmeden dönen bir salaktan bahsediyoruz tabi burada..

Ha pardon; üniversite zamanındaki kız arkadaşım birine carlamış(mış); unutmuşum onu // uzun hikaye; ben uyurken, uzun zamandır bakıp duran hatunla karşıdan horozlanmışlar birbirlerine vs vs..

Olanca sakin / mülayim / soğuk kanlı yapıya rağmen, soruyu işittiğim an zihnimde testesteronu bol fotoğraflar canlandı; bundan mı sebep dersiniz?..